PETROLÜN TARİHİ KULLANIMI
Kendi kendine yanan doğal gazın sızıntıları Fırat-Dicle Nehirlerinin kesişimlerinde tespit edilmiştir ve halen bu ateş bulguları az da olsa bulunmaktadır.
Buna benzer doğa olayları Antalya yakınlarındaki Toros Dağlarında ve Tahtalı Dağlarında da görülmektedir.
Petrol ayrıca Sümerliler tarafından binalarında yalıtım materyali olarak kullanılmıştır.
Bilinen en eski petrol kuyuları M.Ö. 347 yıllında Çin’de derinliği 800 feet’lere(240m) varan uzunluğuyla kazılmıştır. Bu kuyular, bambu çubuklarının ucuna “bits” takılarak açılmıştır. Çıkarılan petrol, yakılarak tuz elde edilmiştir.10.yüzyıla gelindiğinde ise, bambu boruları petrol ve tuz kaynaklarının çıkarılması amacıyla kullanılmıştır.
Bağdat’ın ilk sokakları, bölgedeki petrolden türetilen katran ile kaplandı.
9. yüzyılda, Bakü’nün çevresindeki alanda petrol sahaları işletilmeye başlandı. Bu sahalar, Arap coğrafyacı Abu al-Hasan ‘Alī al-Mas’ūdī tarafından 10. yüzyılda tanımlandı.
Petrol, 9. yüzyılda İranlı kimyager Muhammed ibn Zakariya Razi (Rhazes) tarafından damıtıldı ve bu süreçte kerosen gibi kimyasallar üretildi, ki bunlar genellikle gaz lambalarında kullanıldı.
Araplar ve Persler de petrolü damıtarak askeri amaçlar için üretilen ürünlerde kullandılar.
12.yüzyıl civarlarında Endülüs Devletiyle beraber, damıtma yöntemi Batı Avrupa’da da yaygın oldu.
MODERN TARİH
Petrolün modern tarihi, 19.yüzyılda ham petrolden kerosen üretilmesiyle başlamıştır. (Rus Dubinin kardeşler 1823’te petrolden keroseni arıtmıştır.)
Abraham Pieno Gesner ise kömürden kerosen elde etmiştir.
Ignacy Łukasiewicz, Gesner’in yöntemini geliştirerek kayaç petrolünün sızıntılarından kerosen elde etmiştir.
1854 yılında Yale Üniversitesi’nde bilim profesörü olan Benjamin Silliman, petrolü ilk kez damıtma yoluyla fraksiyonlara ayıran kişi oldu.
Bu buluşların hız kazanması, 1861 yılında Bakü’de ilk Rus rafinesinin açılmasını sağladı ve dünyanın petrol üretiminin %90’ını bu tesislerde yapıldı.
Ticari anlamda ilk petrol kuyusu Edwin Drake tarafında 1859 yılında Pennsylvania’da açıldı.
Bundan 2 yıl önce G.H. Bissel, o zamanlar bitkilerden veya balinalardan elde edilen kandil yağını petrolden elde etmek istiyordu.
Bissel, bu amaçla bir petrol şirketi kurdu ve Edwin Drake’i işe aldı. Drake burada “salt-well driller” olarak çalıştı fakat kısa sürede teknik ve maddi sıkıntılar çekmeye başladılar. Bu 50 günlük süreçte, 60 ft (20 metre) kadarlık bir kuyu açıp petrol rezervi bulmaya başardılar.
Edwin Drake’in açtığı kuyunun ilk ticari anlamdaki kuyu olarak görülmesinin sebepleri:
- Kuyunun kazılarak değil, sondaj yapılarak açılmış olması
- Buhar makinesi kullanılmış olması
- Arkasında bir şirketin olması
- Büyük bir petrol yatağı bulunmuş olması
olarak sayılabilir.
1862 yılında, John D. Rockefeller küçük rafineleri yönetmek için bir şirket kurdu. 4 yıl sonra da New York’ta ikinci firmasını kurdu.
Rockefeller, başarılı girişimleri sayesinde 2 milyonu aşan satışlar yaptı. Petrol endüstrisinin tedarik ve dağıtım alanlarını da şirketine entegre etti.
Ancak endüstrideki rafineri çokluğundan ve birçok bağımsız şirketlerinin varlığından dolayı aşırı bir üretim oluştu ve bu da ücret dalgalanmalarına yol açtı.
Ayrıca ürünlerde herhangi bir kalite kontrolünün olmayışı, kalitesiz hatta tehlikeli olabilecek üretimlere yol açtı. Örneğin, bir şirketin ürettiği kerosen çok fazla gazolinden oluşuyorsa, lambanın patlamasına yol açabilir.
Rockefeller bu dengesizliği bitirmek için “Standard Oil Company”i kurdu ve kâr marjını artırmak için şirketi anonim şirkete çevirdi.
Bu girişimlerinden sonra, 1879’de Amerika’nın rafineri kapasitesinin %90’ına sahipti.
Elektriğin Piyasaya Etkisi
Elektriğin yaygınlaşmasından sonra petrol endüstrisi 19.yüzyılın sonlarına doğru bir kriz yaşadı. Elektriğin daha ucuz ve kullanımının kolay olması bu krizin 10 yıl sürmesine yol açtı.
Neyse ki, otomobillerde içten yanmalı motorların Avrupa’da Paris-Bordeaux-Paris yarışıyla popülerlik kazanması, endüstrinin yeniden parlamasını sağladı. Gazolin, eskiden kerosenin üretiminde kullanılan madde, artık kârlı bir üründü. Petrolün bir yakıt olarak kullanılması otomobillerin icadıyla birlikte başladı. Fabrikalar, gemiler ve trenler daha verimli olmasından dolayı artık kömür yerine petrolü kullanmaya başladı.
Petrol tarihindeki bir diğer önemli gelişme ise petrolün Orta Doğu’da bulunmasıydı.
D’Arcy, İngiliz avukat, petrolün İngiliz Filosu için verimli bir madde olduğu konusunda Winston Churchill’ı ikna etti ve bunun üzerine Churchill, İngiliz Amiralliğiyle iletişime geçti ve The British Petroleum Corporation kuruldu.
Bu sıralarda Rockefeller, Rusya’dan Nobel Kardeşler, Bunge ve Palashkovsky ile rekabet ediyordu.
İngilizler, Rothschild ailesinin maddi desteğiyle ve Samuel kardeşlerin (Marcus ve Samuel) çabalarıyla sektöre girdiler. Ayrıca yeni ve daha güvenli bir tanker tasarımı geliştiren Samuel kardeşler, denizaşırı ihracatlara yol açan bir yeniliğe imza attılar.
Hollandalılar da piyasaya Kral William III’ün desteğiyle girdi ve Royal Dutch Company kuruldu.
İlk gaz kuyuları ABD’de açıldı.
1894’te ABD’de ilk deniz aşırı petrol kuyusu açıldı.
Dünyanın en derin platformlarından biri, Meksika Körfezi’nde bulunan ve 2,438 metre derinlikte su üstünde yüzen Perdido’dur. Bu platform Royal Dutch Shell tarafından işletilmekte olup, inşaat maliyeti 3 milyar dolar tutmuştur.
En derin işletilen platform ise, Walker Ridge 249 sahasındaki 2,600 metre su derinliğindeki Petrobras America Cascade FPSO’dur.
Modern “shale” petrolü çıkarma endüstrileri 1830’larda Fransa’da ve 1840’larda İskoçya’da kuruldu. Petrol, yakıt olarak, yağlayıcı olarak ve lamba yağı olarak kullanıldı.
19. yüzyılın sonlarına doğru, “shale” petrolü çıkarma tesisleri Avustralya, Brezilya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde inşa edildi.
21. yüzyılın başında artan petrol maliyetlerine yanıt olarak, çıkarma operasyonları Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Avustralya ve Ürdün’de gerçekleştirildi.
“Shale” gazı ilk olarak 1821 yılında Fredonia, New York’ta sığ, düşük basınçlı çatlaklardan çıkarıldı.
Yatay sondaj 1930’larda başladı ve 1947 yılında ABD’de ilk kez bir kuyu bu yöntemle açıldı.
ABD’deki “shale” gazı kuyularından brüt üretim, 2007 yılında 5 milyar metreküp/gün’den 2013 yılında 33 milyar metreküp/gün’e yükseldi ve toplam doğal gaz üretiminin %40’ını temsil ederek, “shale” gazı olmayan kuyularından gelen üretimi aştı.
Türkiye Petrol ve Gaz Tarihi
Türkiye’de petrolün varlığı ilk olarak 18. yüzyılda Türk tarihçisi Evliya Çelebi tarafından bahsedildi. Araştırmalar, 19. yüzyılın ikinci yarısında hem yerli hem de yabancı şirketlerin Trakya’da petrol araştırmalarına başlamasıyla önem kazandı.
1887: İskenderun ve çevresinin petrol işletme hakkı, bir fermanın ardından Sadrazam Kâmil Paşa’ya verildi ve daha sonra Ahmet Necati Bey’e devredildi. 1890: İskenderun Çengen’de yapılan ilk sondajda gaz belirtileri bulundu. 1898: Gaziköy’de Romanya’dan gelen işçilerin yardımıyla 108 metre derinliğinde bir petrol kuyusu açıldı, ancak petrol bulunamadı. Aynı dönemde, Osmanlı Bankası ve Fransız şirketleri tarafından Şarköy ve Mürefte’de birkaç kuyu daha açıldı. Şarköy kuyusunda 82 metre derinlikte ve Mürefte kuyusunda 74 metre derinlikte petrol bulundu, ancak ekonomik bir değeri yoktu.
1899: European Petroleum Company, Londra’dan bir jeolog gönderdi ve Hora Dere’de açılan bir kuyuda petrol bulundu. İlk başta günde 2 ton petrol üretildi ve 1901’in sonuna kadar toplamda 47 ton üretim gerçekleştirildi. Ancak verimlilik 2 yıl sonra azaldı ve kuyu terk edildi.
1914: European Petroleum Company’ye Musul’da petrol araştırma ve üretme izni verildi, ancak operasyonlar Birinci Dünya Savaşı nedeniyle başlatılamadı. Aynı yıl, Standart Oil Mürefte-Hoşköy’de jeolojik çalışma yaptı.
1923: Cumhuriyet ilan edildikten sonra, petrol araştırmaları hükümetin yetkisi altında yeniden başladı.
1926: 24 Mart 1926 tarihinde kabul edilen 792 Sayılı Petrol Kanunu’na uygun olarak, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki tüm petrol ve petrol bileşiklerinin madenlerini arama ve işletme hakkı Hükümete verildi.
1930: Türkiye’nin ilk rafinerisi olan Boğaziçi Rafinerisi, Türkiye Naft Sanayi A.Ş. tarafından kuruldu. İstanbul-Beykoz’da kurulan ve Romanya’dan ithal edilen ham petrolü işleyen rafineri, günde 40 ton işleme kapasitesine sahipti. Rafineri, 1934 yılında vergi ile ilgili sorunlar nedeniyle kapatıldı.
1933: 27 Mayıs 1933 tarihli 2189 Sayılı Kanun uyarınca Altın ve Petrol Araştırma ve İşletme Yönetimi Kuruluşu ile ilgili olarak yasaya uygun olarak keşif faaliyetleri başlatıldı.
1935: Maden Tetkik ve Arama (MTA), 22 Haziran 1935 tarihli 2804 Sayılı Kanun uyarınca kuruldu, Altın ve Petrol Araştırma ve İşletme Yönetimleri kaldırıldı ve tüm görevleri MTA’ya devredildi.
1940: Batman’ın güneyinde açılan Raman-1 kuyusunda petrol bulundu, ancak ilk ticari petrol araştırması 1945 yılında açılan Raman-8 kuyusunda gerçekleştirildi.
1941: 14 Şubat 1941 tarihinde, Ticaret Bakanlığı’na bağlı bir kamu kuruluşu olarak Petrol Ofisi kuruldu. Milli Koruma Kanunu’na göre, kamu ve ulusal savunma ihtiyaçları için gereken tüm türdeki petrol ürünlerini almak, satmak ve depolamak, rafineriler kurmak ve işletmek amacıyla kuruldu.
1942: Raman Tecrübe Rafinerisi, Maymune Boğazı’nda Raman sahasında kuruldu. Rafineri, Boğaziçi Rafinerisi’nin malzemeleri kullanılarak inşa edildi ve kapasitesi günlük 10 tondu.
1945: Batman’da günlük 200 ton işleme kapasitesine sahip bir rafineri kuruldu.
1951: Aynı bölgede, MTA’nın destekleriyle birlikte Garzan sahası keşfedildi.
1954: 6326 sayılı Petrol Kanunundaki özelleşmiş petrol yasalarıyla birlikte hem yerli hem de yabancı özel şirketlere petrol araştırması yapma olanağı sağladı. Bu kanun, aynı zamanda 1952’de İsrail Petrol Kanunu’nu da hazırlayan avukat ve jeolog Max Ball tarafından hazırlandı.
1954: Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), 6327 sayılı Kanuna binayen milli bir şirket olarak kuruldu. TPAO, ülkenin petrol kaynaklarının keşfi ve işletilmesi görevini Maden Tetkik Arama (MTA)’dan devraldı.
1955: 21 Mayıs 1955 tarihli ve 6558 sayılı yasa ile Petrol Kanunu’nun bazı hükümleri değiştirildi.
1957: Anadolu Tasfiyehanesi A.Ş. (ATAŞ), Mobil- BP- California Texas- Shell ortaklığı ile kuruldu.
1959: İstanbul Petrol Rafinerisi A.Ş. (İPRAŞ), TPAO- California Texas ortaklığıyla kuruldu.
1961: Batman Sahası keşfedildi.
1970: İlk doğal gaz keşfi Kurumlar, Kırklareli’nde yapıldı.
1973: 8 Nisan 1973 tarihli 1702 sayılı ve Petrol Reform Kanunu olarak bilinen yasa gereği, istatistik yapısında önemli değişiklikler gerçekleşti. Yönetim yetkisi İşletme Bakanlığı’ndan alınarak EPDK (Enerji Piyasaları Düzenleme Kurumu)’ya devredildi. Petrol Dairesi, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne dönüştürüldü.
1975: Mardin Çamurlu Gaz Sahası keşfedildi.
1976: Pınarhisar Çimento Fabrikası, Kırklareli’nde Doğal Gaz’ın ilk kez kullanıldığı yer oldu.
1983: 20 Mayıs 1983 tarihli ve 60 sayılı Kamu İktisadi Kuruluşu ve İktisadi Devlet Teşekkülü’nü ilgilendiren Kanun Hükmünde Kararname ile, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nı Türkiye Petrolleri Anayasası’na bağlı bir ortaklığa dönüştürdü. Aynı Kararnameye göre, TÜPRAŞ ve POAŞ kurulmasına ve TPAO’nun PETKİM ve İGSAŞ’taki hisselerinin Türkiye Kimya Sanayi İdaresi’ne devredilmesine karar verildi
1984: 18 Haziran 1984 tarihli Kanun Hükmünde kararname ile TPAO tamamen kamulaştırıldı. Ayrıca Petrol Ofisi A.Ş.(POAŞ), Deniz İşletmeciliği ve Tankerciliği A.Ş. (DİTAŞ), Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ), Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. (TÜPRAŞ); TPAO’ya bağlandılar.
1988: TP’nin (Türkiye Petrolleri) ilk açık deniz keşfini yaptı (Kuzey Marmara-3).
1988: Ankara’da ilk yerli doğalgaz kullanımı başladı.
1988: TPIC (Turkish Petroleum International Anonim Şirketi) kuruldu.
1997: Kuzey Marmara’da TP tarafından ilk üretim yapıldı.
2001: Doğalgaz Piyasası Kanunu (4646 Sayılı Kanun), özelleştirmeler ve AB Direktifi’ne uyum için hazırlandı.
2004: TPAO, Karadeniz’deki ilk açık deniz keşfini tamamladı. (AYAZLI- 1)
2007: Yeni Türk Petrol Kanunu, 5574 Sayılı Kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu tarafından onaylandı.
2012: TPAO envanterine Araştırma Gemisi Barbaros Hayrettin Paşa eklendi.
2013: 2007 yılından bu yana yürürlükte olan yeni Türk Petrol Kanunu olan 6491 Sayılı Kanun, 30.05.2013 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
2017: Fatih, TPAO envanterine Türkiye’nin İlk Sondaj Gemisi olarak eklendi.
2018: MİGEM ve GDPA kaldırılmış ve 9 Temmuz 2018 tarihli ve 30473 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararname ile Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) kurulmuştur.
2018: İlk derin deniz sondajı, Fatih Sondaj Gemisi tarafından Akdeniz’deki Alanya-1 kuyusunda gerçekleştirildi.
2018: Sondaj Gemisi Yavuz, TPAO envanterine eklenmiştir.
2019: Offshore Technology Center (OTC), TPAO’nun bağlı kuruluşu olarak kuruldu. Şirket, Nisan 2019’da TP-OTC adını aldı.
2020: Sondaj Gemisi Kanuni, TPAO envanterine eklendi.
2020: İlk geleneksel olmayan petrol üretimi, Gözalan-1 kuyusunda gerçekleştirildi.
2020: İlk derin açık deniz keşfi, Fatih Sondaj Gemisi tarafından Karadeniz’deki Tuna-1 kuyusunda yapıldı.
2021: Kuzey Sakarya Sahası, Karadeniz’deki Amasra-1 kuyusunda keşfedildi.
2022: Sondaj Gemisi Abdülhamid Han, TPAO envanterine eklenmiştir.
2022: Araştırma Gemisi Oruç Reis, TPAO envanterine eklenmiştir.
Referanslar
Dr. Sevtaç BÜLBÜL, Dr. Betül YILDIRIM. (2022, March 3-9). ODTUClass2022s. Retrieved from ODTUClass: https://odtuclass2022s.metu.edu.tr/
